Orucun Faydaları

Orucun Faydaları

Oruç Allah Teâlâ emrettiği için tutulur. Oruç ibadeti, kulun ihlâsını ve ilâhî aşkını ispat eden bir ibadettir. Yemek masrafından ve zahmetinden kurtulmak, perhiz yapmak, vücudu forma sokmak için oruç tutulmaz. Tutulursa o, Allah için bir oruç olmaz. Orucun tek gayesi yüce Allah’ın emrini yerine getirmek ve rızâsını kazanmaktır. Ayrıca yüce Allah’ın oruca vaad ettiği sevap ve müjdelere ulaşmaktır. Bununla birlikte oruç ibadetinin içinde saklı mühim hikmet ve faydalar da vardır. Bunların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz:
1. Oruç insanın takvâ sahibi olmasına sebeptir. Takvâ, dünya ve âhiretin şerefini içinde bulunduran bir sıfattır. Allah Teâlâ, “Ey İman edenler! Takvâ üzere olasınız diye, oruç sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı” (Bakara, 2/183) âyetiyle orucun temel hedefinin takvâ olduğunu belirtmiştir.
Takvânın en alt derecesi, inkâr ve şirki terkettikten sonra, farz ibadetleri yapmak ve haram olan işlerden sakınmaktır. Bu haramların içine, gıybet, yalan, iftira, dedikodu, haram kazanç elde etmek girdiği gibi, kin, haset, kibir, kendini beğenme, ilâhî takdire kızma, aşırı dünya sevgisine kapılıp ölümü ve âhireti unutma gibi kalp hastalıkları da girmektedir.
Bütün ibadetler gibi orucun da asıl hedefi, kalbi yüce Allah’a bağlamak ve güzel ahlâka ulaşmaktır. Bu unutulmasın. Yoksa yüce Allah’ın bizim aç ve uykusuz kalmamıza ihtiyacı yoktur.
2. Oruç devamlı kötülüğü emreden nefsi firenler, terbiye eder, ıslahına vesile olur, günahlardan temizler, haramlara perde olur; kalp rahatlar, gönül ibadet huzuru ile dolar. Yemek, içmek ve cinsî münasebet gibi nefsani arzuların verilmeyişi nefse ilaç olur, çok fayda verir. Nefisteki azgınlık gider, benlik duygusu kırılır, insan oruçla kul olduğunu, sorumluluk taşıdığını, hayvanlardan farklı olup ilahi bir emanet yüklendiğini, başıboş, olmadığını gösterir.
3. Oruç insana sabırlı olmayı öğretir. Gündüzleri orucu bozan şeylere karşı gösterdiği mukavemet insana hayatta karşılaşacağı sıkıntıları göğüslemede yardımcı olur. İsteyip de elde edemediği şeyler karşısında sabretmeyi öğrenir. Zorluklara katlanır.

4. Oruç insana nimetlerin kıymetini idrak ettirir. İnsanda sürekli elde ettiği nimetlere karşı bir alışkanlık meydana gelir. Oruçla insan rabbinin izni olmadan nimetlere elini süremediğini görür. Böylece onların değerini anlar, alışkanlığından kurtulur, ilâhî emre uyar, sabreder, nimeti kullanma yolu açılınca da şükreder. Bütün bunlar, birer terbiyedir.
5. Oruç kalbi inceltir, merhamet duygularını harekete geçirir, zengini biraz olsun düşünmeye sevkeder ve fakirin hizmetine koşturur. Açlığın ne olduğunu ancak insan kendisi aç kalınca anlayabilir. İşte oruç sayesinde zenginler kısmen de olsa bu hali yaşarlar. Böylece fakirlerin halini anlar ve onlara karşı merhamet ve şefkat duyguları uyanır. Onlara içtenlikle yardım ellerini uzatırlar. Vermeyi ve sevmeyi öğrenirler. Gönlü açılan kimsenin eli de açılır.
6. Oruç tutmak insanı sağlıklı yapar. Senenin büyük çoğunluğunda sindirim organlarını sürekli çalıştıran insan bilhassa ramazan orucuyla onları dinlendirir. Vücuttaki fazlalıkları atar, mideyi ve sindirim organlarını rahatlatır. Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz.” (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 3/179; Süyuti, el-Camiu’s-Saîr, nr.5060)
7. Oruç insanın vücudunda ruh-ceset dengesini temin eder. Cesetteki kötü sıfatların ruha hâkimiyetini önler. İnsanın ahlâkını güzelleştirir. Riya ve gösterişten uzak kalmayı temin eder. Gizlidir. Bedenin zekâtıdır. Oruç tutmakla ruh kuvvetlenir, kalp nurlanır, nefis zayıflar, şeytan mağlûp edilir. Bu sıfatlarla insan bir nevi meleklere benzemiş olur.



YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.