Şafiilere Göre Ramazan Orucu

Şafiilere Göre Ramazan Orucu

Ramazan-ı şerifte oruç tutmak farz-ı ayın olup İslâm’ın temel farzlarından biridir.
Ramazan orucu, şâban ayının otuz gün tamamlan12ması veya ramazan ayı hilâlinin çıplak gözle görülmesiyle vâcip olur.
Ayın görünmesi, bir şahidin şahadetiyle sabit olur. Herhangi bir yerde ay görülürse her yanından 144 kilometreden az olan yerlere de hükmü câridir. Oruç tutmaları gerekir. 144 km. veya daha fazla uzak olan yerlerde ise, ne oruç tutmak ne de bayram yapmak hususunda o beldeye tâbi olunur. Ancak hilâlin sabit olduğu bir ülkede, hâkim
oruç tutmak veya bayram yapmak için hüküm verirse hâkimiyet altında bulunan herkesin hâkimin hükmüne uyması zorunludur.
Ramazanın yirmi dokuzuncu günü güneş battıktan sonra da bayram (şevval) ayı hilâli araştırılmalıdır. Görülürse bayram yapılır. Aksi takdirde ramazan otuz güne tamamlanır, peşinden bayram yapılır.
Günümüzde bu konuda hâkim hükmünde olan Diyanet İşleri Başkanlığının takvimlerde ilân ettiği tesbitlerle oruç tutulabilir. Bu şekilde hilâli gözetleme imkânı ve tecrübesine sahip olmayan müslümanlar, sorumluluktan kurtulmuş olur. Namaz vakitlerini tesbitte takvime uyulduğu gibi.
ORUCUN ŞARTLARI
A) ORUCUN VACİP OLMASININ ŞARTLARI
Orucun vâcip olmasının şartları yedidir.
1. Müslüman olmak.
2. Ergenlik çağına girmek.
3. Akıllı olmak.
4. Oruç tutmaya gücü yetmek. Gücü yetmeyen yaşlıya oruç vâcip değildir. Böyle bir kimse her gün için bir fidye verir.
5. Temiz olmak.
6. Sıhhati yerinde olmak.
7. Mukim olmak. Hasta ve 144 kilometrelik bir yola çıkan misafire oruç tutmak vâcip değildir. Hasta iyileştikten, misafir de mukim olduktan sonra tutamadıkları günleri kazâ ederler.
B) ORUCUN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
Orucun sahih olmasının şartları dörttür.
1. Müslüman olmak.
2. Mümeyyiz olmak.
3. Hayız ve nifastan temiz olmak.
4. Zamanın oruç tutmaya elverişli olması.
Ramazan bayramında, kurban bayramı ve bunu takip eden teşrik günleri ve şek gününde oruç tutmak sahih değildir. Çünkü bu günler oruç tutmaya elverişli değildir. Şek günü, şâban ayının otuzuncu günü olup ramazan hilâlinin görüldüğü söylendiği halde, görüldüğüne dair şahitlik yapan kimsenin bulunmadığı veya şahadetin reddedildiği gündür. Havanın bulutlu olması şüpheye neden değildir.
ORUCUN FARZLARI
Orucun farzları ikidir.
1. Niyet Getirmek. Oruca kalben niyet edilmelidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyetin dil ile de söylenmesi daha iyi olur.
Niyetin Şartları
a) Kalp ile olması. Niyet sadece dil ile söylenir ve kalp niyetten gafil olursa sahih değildir. Niyet hem kalp hem de dil ile yapılırsa daha iyidir.
b) Tayindir. Niyette ramazan orucu veya nezir orucu gibi hangi orucun tutulduğu belirtilmelidir.
c) Niyeti geceden yapmak. Bir kimse niyeti geceden yapmazsa Hanefî mezhebini takliden zevalden önce, niyet ederek orucunu tutar, ancak daha sonra bir gün kazâ eder.
d) Niyetin kesin olması. Bir kimse sahurda ramazan orucunu tutmak için yemek yediğini hatırlarsa niyet getirmiş sayılır. Her gün için ayrı ayrı niyet getirmek şarttır.
Gece oruca niyet edip imsak vaktinden evvel yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmak, niyete zarar vermez.
Niyetin Şekli
Ramazan orucuna şu şekilde niyet edilebilir:
“Niyet ettim Allah rızâsı için, bu senenin farz olan orucunu eda etmek için, yarın oruç tutmaya.”
Şâfiîler’e göre farz oruçlarda (ramazanın edası, kazâsı, kefâret ve adak oruçlar) fecirden önce niyet etmek şarttır.
Nâfile oruç için zevalden önce niyet getirilirse yeterlidir. Ancak, imsak vaktinden sonra oruca ters ve onu bozacak bir şey yapmamak şarttır.
Hayızlı bir kadın hayzı kesilmeden önce niyet getirir, sonra gece vaktinde hayız hali sona ererse getirdiği niyet yeterlidir.
2. Orucu Bozan Şeylerden Sakınmak
Orucu bozan şeyler şunlardır:
1. Burun, ağız, kulak, ön ve arka gibi bir menfezden veya mideye, boğaza, beyne ve mesaneye açılan yara yoluyla bilerek herhangi bir maddenin içeriye sokulması.
2. Boğazına bir şey geri dönmese dahi kasten kusmak.
3. Bilerek cinsî münasebette bulunmak.
4. İsteğiyle meninin çıkması.
5. Bütün gün baygın veya sarhoş olmak veya bir anlık dahi olsa delirmek suretiyle şuurunu kaybetmek.
6. Günün herhangi bir kısmında hayız veya nifas görmek.
7. Kan olmasa da doğum yapmak veya çocuk düşürmek.
8. Küfrü gerektiren bir fiil veya bir kelime ile İslâm dininden çıkmak.
Bir kimse unutarak bir şey yese, içse veya cinsî münasebette bulunsa orucu bozulmaz.

ORUCUN MEKRUHLARI
Aşağıdaki hususlar oruçlu kimse için mekruhtur.
1. Başkasıyla kavga etmek, sövüşmek.
2. Güneşin batışı tahakkuk ettikten sonra iftarı geciktirmek.
3. Sakız ve benzeri şeyleri çiğnemek. Oruçlu iken çiğnenen sakız şekerli ise orucu bozar.
4. Yemeği yutmadan tatmak.
5. Hacamat yaptırmak.
6. Şehveti tahrik etmeksizin hanımını öpmek. Şehvetle olursa haramdır.
7. Hanımı ile kucaklaşmak.
8. Hamama gitmek.
9. Zevalden sonra misvak kullanmak.
10. Manzarası lezzet veren şeylere bakmak.
11. Kokusu güzel olan şeyleri koklamak.
12. Güzel sesle söylenen şarkı, türkü türü şeyleri dinlemek.
13. Göze sürme çekmek.
ORUÇ TUTMAMAYI MUBAH KILAN ÖZÜRLER
Şu durumlarda oruç tutulmayabilir:
1. Yolculuk, en az 144 kilometrelik bir yola çıkmak.
2. Hastalık.
3. Gebelik ve emziklik.
4. Shtiyarlık.
İhtiyarlık ve müzmin bir hastalık gibi bir mazeretten dolayı oruç tutamayan kimseye her gün için birer müd (avuç) fidye lâzım gelir.
Üzerinde kazâ borcu olan kimse ikinci ramazan gelinceye kadar kazâ borcunu tutmalıdır. Aksi takdirde gününe gün kazâ etmekle beraber, tehir ettiği her sene adedince de fidye vermesi icap eder. Meselâ, kazâya kalmış bir günlük oruç beş sene sonra kazâ edildiğinde, kazâ sahibi bir gün oruç tutar ve beş müd de fidye vermekle mükellef olur.
ORUÇ TUTAMAYANA GEREKEN ŞEYLER
Bunlar dört tanedir.
1. Kazâ Etmek. Hasta, misafir, hamile, emzikli, hayız ve nifaslı kadın ve baygın olan kimselerin mazeretleri ortadan kalktıktan sonra o tutamadıkları günler sayısınca oruç tutmakla mükelleftirler.
2. İmsak Etmek. Bir mazereti olmadan kasten orucunu bozan kimse oruçlu gibi orucu bozan şeylerden uzak durmakla mükelleftir. Gece vaktinde niyetini getirmeyip unutan kimse de böyledir.
3. Fidye Vermek. Yaşlının ve çocuklu kadının mazeretlerine binaen tutamadıkları oruçlarından dolayı fidye vermeleri gerekir. Emzikli kadın ayrıca gününe gün kazâ eder. Kazâsını mazeretsiz tehir eden kimsenin de fidye vermesi icap eder. Bu, kazâ orucuna ilâvetendir.
4. Kefâret. Ramazan ayında oruçlu iken bilerek cinsî münasebette bulanan bir erkeğe o gün kazâ etmekle beraber kendisine kefâret de lâzım gelir.
Kefâret şöyledir: Sırasıyla, varsa ve durumu müsaitse bir köle âzat etmek, buna gücü yetmezse hilâl hesabıyla iki ay veya altmış gün ara vermeden oruç tutmak, yaşlı veya hasta olduğundan dolayı oruç tutamayan altmış fakire yemek yedirmektir.
Ramazan ayından başka bir zamanda kazâ olsun, nezir olsun, oruçlu bir günde, cinsî münasebette bulunan kimseye kefâret vâcip değildir.
Ramazanda da olsa elle boşalan kimseye veya ramazanda kendisiyle cinsî münasebette bulunulan kadına kefâret vâcip değildir. Ramazan ayında bilerek cinsî münasebette bulunan erkeğe kefâret gerekmesi için şu yedi şartın bulunması gerekir:
1. Erkek olmak.
2. Bâliğ olmak.
3. Orucun bozulması.
4. Niyet edilip tutulmakta olan orucun ramazan orucu olması.
5. Orucun cinsî münasebetle bozulması.
6. Hiçbir özrü olmadığı için günahkâr olması (Misafir ve hasta olan oruçlu kimse cinsî münasebette bulunsa kefâ- ret icap etmez).
7. Cinsî münasebet anında oruçlu bir halde olması (Oruçlu önce yemek suretiyle orucunu bozar, sonra münasebette bulunsa, günahkâr olmakla birlikte kendine kefâret icap etmez).
ORUCUN SÜNNETLERİ
1. Sahur yemeği yemek ve sahuru geciktirmek.
2. İftarı acele etmek.
3. Hurma ile, yoksa su ile orucu açmak.
4. Güzel koku koklamak ve güzel şeylere bakmak gibi keyif veren şeyleri terketmek.
5. Hacamatı terketmek.
6. Gündüz yemek tatmayı ve sakız çiğnemeyi terketmek.
7. İftarı açtıktan sonra, “Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü” duasını okumak.
8. Ramazanda bol bol sadaka vermek, zikir ve Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile meşgul olmak.
9. Ramazanın son on gününde itikâfa girmek.
NÂFİLE ORUÇLAR
Aşağıdaki günlerde oruç tutmak nâfiledir.
1. Misafir ve hacda olmayan için, arefe günü oruç tutmak sünnettir.
2. Muharrem ayının dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmak sünnettir.
3. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak.
4. Her ayın on üç, on dört ve on beşinci günleri oruç tutmak.
5. Şevval ayında altı gün oruç tutmak.
Buna mukabil, nezir veya kazâ olmazsa veya dinî bir sebep yoksa yalnız cuma ve cumartesi veya pazar günü oruç tutmak mekruhtur.
Nâfile orucun mazeretsiz bozulması mekruhtur. Misafirlik bir mazerettir. Ev sahibi kırılacağı takdirde nâfile oruç bozulabilir. Sonra kazâ etmesi de gerekmez.
Evli olan kadının kocasından izinsiz nâfile oruç tutması mekruhtur.
Daha önce oruç tutmayan kimsenin şâbanın on beşinci gününden itibaren oruç tutması da mekruhtur.
Farz-ı ayın ve nezir orucunu bozmak haramdır.
Bayram ve şek günleri oruç tutmak haramdır.



YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.