Sehiv Secdesi
Namaz kılarken farzın veya vacibin geciktirilmesi ile vacibin terk edilmesinden dolayı namazdaki hatanın telafisi için son oturuştan sonra iki kere secde edilmesine sehiv secdesi denir. Sünnetlerin terki ise sehiv secdesini gerektirmek fakat sünnet sevabından mahrum bırakır. Farz ve vaciplerden birisi bilerek kasten terk edilirse namaza yeniden başlamak gerekir.
Şimdi sehiv secdesini gerektiren durumları inceleyelim:
Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar:
a- Farzın tehir edilmesi: Namazın farzlarından birini terk eden kimsenin namazı batıl olur. Bu sebeple, terk edilen farzın namaz içinde yerine getirilmesi gerekir. Mesela, rükuya gitmeyi unutup secdeye giden kimsenin, geri kalkıp rükuyu yapması, ondan sonra da secdesini yapması gerekir. Bu kimse farz olan rükuyu tehir ettiği için de namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
b- Vacibin tehir edilmesi: Misal, vacip olan Fatiha’yı unutan kimse, sureden sonra hatırlayıp Fatiha’yı okuduğunda vacibi tehir ettiği için namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
c- Vacibin terk edilmesi: Bilerek vacibin terk edilmesi durumunda sehiv secdesi yapılmaz. Çünkü sehiv secdesi yanılma ve hata durumlarında yapılır. Bununla birlikte bilerek, vacibi ter edenin namazı kerahetle beraber sahih olur. Fakat o namazı iade etmek daha uygundur. Sehiv secdesini gerektiren durum ise vacibin unutularak tehir edilmesidir.
Misal: Dört rekatlı bir farzın ilk oturuşu vaciptir. Bu oturuşu unutarak ayağa kalkan kimse tekrar geri dönmez. Namazına devam eder, namaz sonunda da sehiv secdesini yapar. (İlk oturuşu yapmadan ayağa kalkan kimse, tam ayağa kalkarken, oturuşu yapmadığını anladığı taktirde, oturuşa daha yakınsa oturur, yok eğer (ayakta durmaya) daha yakınsa artık geri dönmez, namazına devam eder. Bu kişi her iki durumda da sehiv secdesini yapar.) Sünnet ve nafile namazlarda her iki rekat müstakil kabul edildiğinden, ilk oturuşu yapmadan ayağa kalkan kimse tekrardan oturur. Diğer bir görüşe göre ise oturmaz, namazına devam eder. Her iki durumda da namazın sonunda sehiv secdesi yapar. İlk oturuşu yapmadan ayağa kalkan kimse üçüncü rekatı secde ile bağlamış ise, bu durumda artık kesin olarak oturmaz, namazına devam eder. Namaz sonunda da sehiv secdesini yapar.
SEHİV SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER
1- Namazda birkaç defa yanılma olursa hepsi için yalnız bir sehiv secdesi yapılır.
2- Kılınan namaz farz olsun, vacip veya sünnet olsun, sehiv secdesi yapılması gerektiğinde bu secdenin yapılması icap eder.
3- İmama uyan kimse namazda iken kendi yanılması durumunda değilde imamın yanılması durumunda imamla beraber sehiv secdesi yapar.
4- Dört veya üç rekatlı namazların ilk oturuşunu unutarak ayağa kalkacağı sırada hatırlayan kimse oturmaya yakın ise hemen oturur; bu taktirde sehiv secdesi gerekmez. Şayet doğrulmaya yakın ise oturmayıp ayağa kalkarak namazına devam eder ve namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
5- Dört rekatlı bir namazın sonundaki oturuşu unutarak ayağa kalkan kimse fazla olan rekatın secdesini yapmadan önce yanıldığını hatırlarsa hemen geriye döner, teşehhüdden sonra selam verip sehiv secdesi yapar.
6- Dört rekatlı bir farz namazın son oturuşunda selam vermeden yanılarak ayağa kalkılsa, hemen oturuşa dönülüp selam verilir ve sehiv secdesi yapılır. Fakat beşinci rekat için secdeye varılmış olunca buna bir rekat daha ilave edilir.
7- Dört veya üç rekatlı farz ve vitir namazlarında birinci oturuştan sonra yanılarak “Allahümme Salli Ala Muhammed” diyen kimsenin kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapması gerekir.
8- Rükuda zamm-ı sure okumadığını hatırlayan kimse hemen ayağa kalkıp, zamm-ı sure okur ve yeniden rüku yapar.
9- Vitir namazında rükuda kunut duasını sehven terk ettiğini hatırlarsa geriye dönüp kunut okuması gerekmez. Namazın sonunda sehiv secdesi yapması gerekir.
10- Namazda bir rükün yerine getirilecek (üç kere “Sübhanallah” diyecek) kadar düşünceye dalınması sehiv secdesini gerektirir.
11- İmamın açıktan okunacak namazları gizli, gizli okunacakları açıktan okuması sehiv secdesini gerektirir.
12- Cuma ve bayram namazlarında cemaat kalabalık olduğu taktirde, karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdesi yapılmaz.
13- Selam verdikten sonra sehiv secdesi yapması gerektiğini hatırlayan kimse hemen sehiv secdesini yapar. Fakat gülmek, konuşmak gibi namaza aykırı bir durum meydana gelirse veya kerahat vakti girerse sehiv secdesi düşer.
14- Üç veya dört rekatlı bir namazı kılmakta olan kimse, namazın bittiğini zannederek selam verdikten sonra iki rekat kıldığını anlarsa, namaza aykırı bir iş yapmadığı taktirde yeniden tekbir almaksızın kalkıp namazını tamamlar ve sehiv secdesini yapar.
15- Bir kimse kıldığı namazın rekatlarında şüpheye düşer ve eğer öyle bir durumla ilk defa karşılaşmışsa o namazını yeniden kılar. Böyle bir durumla çokça karşılaşıyorsa kendi kanaatine göre hangi ihtimal kuvvetli ise ona göre hareket eder ve sonunda sehiv secdesi yapar.
Sehiv Secdesinin nasıl yapılacağını öğrenmek isteyenler Sehiv Secdesi Nasıl Yapılır sayfamıza göz atabilir.
Sehiv Secdesi Nedir? Ne zaman yapılır? sorularının cevabını Nureddin YILDIZ tarafından sunulan BirFetva programında bulabileceksiniz.
ŞAFİİLERE GÖRE SEHİV SECDESİ GEREKTİREN HÂLLER
1. Namazın “eb’az” ismi verilen yani namazın ayrılmaz bir parçası gibi kabul edilen sünnetlerden birini unutarak veya bilerek terk etmek. Bunlar altı tanedir:
a. Kunut okumak.
b. Kunut esnasında ayakta durmak.
c. İlk teşehhüt için oturmak.
d. İlk teşehhütü okumak.
e. İlk teşehhütten sonra Peygamber’e (s.a.v.) salâvat getirmek.
f. Son teşehhütten sonra Peygamber’in (s.a.v.) âline salâvat getirmek.
2. Kasten yapılması namazı bozan bir fiili yanılarak işlemek. Örneğin, itidali rükûdan doğrulunca ayakta durmayı Fatiha okunacak kadar, celseyi (iki secde arasındaki oturuşu) teşehhüt okunacak kadar uzatmak. Fazla bir rekat kılmak, fazla bir rüku, fazla bir secde etmek de böyledir.
3. Kıldığı rekat sayısında şüphe etmek. Örneğin: Üç rekat mı dört rekat mı diye şüpheye düşen kimse, az olan üç rekat kabul edip bir rekat daha kılar, sonra sehiv secdesini kılar.
4. Sözlü bir rüknü mahallinin dışına nakletmek. Örneğin: Yerinde okumakla beraber Fatiha’yı tekrar son oturuşta, son tahiyyatı da ayakta okumak.
5. Namazın “eb’az”ından olan sünnetlerden birinin yerine getirilip getirilmediğinden şüphe etmek.
6. Niyet ve İftitah tekbirinden başka bir rüknü yapıp yapmamakta şüphe etmek. Örneğin, birinci rekatın secdesinde iken rüku edip etmediğinden şüpheye düşen bir kimse hemen rükua geri döner ve oradan itibaren rekatını tamamlar. Yani rükudan sonra itidal eder; ondan sonra secdelerini yapar, namazın sonunda da sehiv secdesini yapar.
Şafiilere göre iki secdeden ibaret olan sehiv secdesi teşehhüt ile selam arasında yapılır.